Manyagız Çünkü Biz

Korku filmlerinde olan şeyleri insanlar çok münasip bir taraflarından uydurmuyorlar, af edersiniz. Onların bir benzeri gerçek hayatta da var ki oradan alıp yürüyorlar. İşin en sonunda gittiği yerlerin nasıl manyak şeyler olduğuna bakmayacaksın - mesela güneşte yanmayıp parıldayan vampir vakaları, hiç olmamış gibi davranıyoruz. Şöyle düşünün: dünyada kurt diye bir şey olmasa kurtadam da yapmazdık. Basit düşünün. Hatta size iki küçük örnek. 

Porfiria: kırmızı kan hücresi yapımında bozukluk olması. Bu hastalar kansızdırlar; soluk tenlidirler, ciltleri soğuktur ve hastalıkta vücutta biriken bir maddeden dolayı güneşe çıktıklarında ateşe tutulmuş gibi yanarlar. Hayatta kalmak için kana muhtaçtırlar, genelde yirmili yaşlarında öldüklerinden "daima genç kalırlar"... bir şey hatırlatıyor mu?? Vampirler porfiria hastası insanlardan türetilmiş bir mittir. Bunu kendim araştırmadım; ama zamanında birileri araştırmış, bizim okulda bunun posteri vardı; orada gördüm. Yaa sen burayı tıp fakültesi sanıyorsun, ama biz böyle işlerle de uğraşıyoruz. Manyağız çünkü biz. 

Vampirler gibi, bazı insanlar ejderhaların da uçabilen dinozorlardan türetildiklerini söyler. King Kong, dev boyutlarda bir gorildir. Testere'deki adam, kendisini tam olarak tanımasam da (zira birinci filmin ilk sahnesinde adam bir ayağına bir testereye baktığı anda ben ortamı terk ettim) bir çeşit manyak psikopat bir tipleme, belli; öyle bir filmi hangi hastalıklı zihniyetin yarattığını da merak etmiyor değilim ya zahmet edip bakmayacağım. Anakonda filmindeki gibi, o boyutta bir yılan, bir insanı rahatlıkla yutabilir. Genetik değiştirme ve mutasyonlarla hayvanlar dev boyutlara çıkabilir veya canavarlaşabilir; yani henüz bunu yapmadılar tabii de mümkün olduğu varsayılıyor. Ama hadi biz mitleri ve yaratıkları geçelim. Burada az önce duyduğum bir dehşet anı var... henüz bir korku filminde bu şekliyle kullanılıp kullanılmadığını bilmesem de, bana sorarsan al sana zombinin tıp camiasındaki adı...

Lazarus Sign: beyin ölümü gerçekleşmiş bir hastanın kaslarının kendi kendine kıpırdaması; hatta hastanın yatakta doğrulmasına kadar gidebilir. 

Usta düşünsene, yoğun bakımda nöbetçisin; bir hasta, biliyorsun ki beyin ölümü gerçekleşmiş, yatağında doğruluyor... tövbe estağfurullah içine ne kaçtı bunun şeytanlar kış in çık cin çık, abi ya imama ya şamana bağlarsın olduğun yerde. Çığlık atarak kaçarım lan! Kabuslarıma girer! 

Hayır bir de hasta yakının açısından düşünsene? Sana beyin ölümü gerçekleşti diyorlar, organlarını bağışlayacağız falan; bakıyorsun adam doğrulmuş... delirmez misin? "Bana ölü dediniz bu adam ayaklanıyor ölü olan adam oturur mu gözüme mi inanayım sizin lafınıza mı organlarını çalmak için böyle söylüyorsunuz izin vermiyorum buna yapamazsınız ölmedi o!!" 

Durumun vahametine bakar mısınız? Tam öldüğünü kabullenmişken olan olaya gel...

Orasını geçtim de usta öldü bildiğin, makinelerle hayatta tuttuğun adam yattığı yerde doğrulunca altına s*çmaz mısın yaa... imana gelirim şerefsizim...

*********************

Bunu buraya birkaç gün önce unutmamak için yapıştırıverdiydim de şimdi bakıyorum, neredeyse anlamsız geliyor. O ok hedefini bulduysa var ya, yeni bir Legolas vakasıyla karşı karşıyayız. Usta o ne yaa, fiziksel olarak mümkün mü bu, kuantum yasalarına uyuyor musun sen, yer çekimi var mı sizin oralarda? Ahh bir de yüzünü göreydim...


**********************

Şu hayatta en nefret ettiğim şeylerden biri şu kalemlerin kulplarının kırılmasıydı. Ve ben kalemle alenen aşk yaşayan bir insan olarak her seferinde oralarla bir şekilde oynar, esnetir ve sonunda kırardım. Kırılmış kalemi de bir daha asla kullanasım gelmezdi. Öyle çöp kutusunu boylamış yüzlerce kalemim vardır... hani şu parçayı az daha sağlam yapsanız ölürsünüz, dimi?!











**********************

Aklıma gelmişken Sky-nim, sana adamak istediğim birkaç fotoğraf mevcut... internette geziniyordum da... öylece karşıma çıkıverdiler!!

Doğum günümde biri bana bu pastayı yaptırırsa galiba onlarla evlenebilirim. Bu kadar mükemmel bir pasta daha mevcut mu yaa?! Ağlayacağım şimdi. Zaten birkaç gündür Harry Potter 1. kitabı galiba milyonuncu defa okuyorum...

Bunun da tam senlik olduğunu düşündüm açıkçası. Bunu bir gün kesinlikle denemelisin. Olası sonuçlarını fazlasıyla merak etmekteyim.

Ayrıcaaaaa sana Kuzey'in dişi versiyonunu buldum. Al hayrını gör, ben beğendim, tasvip ettim; shiperim olur.










*******************


Unutmadan...

Bazı filmlerin, dizilerin, kitapların altında anlam aramamalısınız; aynı Harry'nin aslında varsanıları olan otistik bir çocuk olduğunu iddia etmemeniz gerektiği gibi. O kitap gerçekten tam olarak büyücü okuluna giden bir çocuğu anlatıyor, daha fazlasını değil. Laf edeni bazukayla vururum.

Ama bazı filmlerin altında aradığınız zamansa inanılmaz anlamlar çıkar; mesela....

Saygılar...