17 Eylül 2014 Çarşamba

Sınav Zamanı Ugrasları

Sınav zamanı insanın neden ders çalışmaktan başka her şeyi yapası gelir? Diyetler neden pazartesi başlayıp salı biter? Tüm tartılar kadınlara düşman mı? Neden burada da mangalardaki gibi dev boyutlarda aylar doğmuyor? Babam böyle pasta yapmayı nereden öğrendi?

Şaka maka hala o reklamdaki çilekli pastanın üzerindeki hormonlu meyve azmanı çilekleri tek seferde ufacık ağzına sokan kızın nasıl nefes alabildiğini merak ediyorum. Esas odak el yapımı çilekli pastayla kremanın lezzeti olmalı aslında; ama gel bunu bir de bana anlat! Düşünme tarzım bu şekilde olsa şu anda tıpta olmazdım, zaten, akıl karı değil çünkü. Ama bence yine de o kızın boğulması gerekiyordu. 

Ciddiyim; bu cuma sınavım var ve ben oturdum önceki bütün blog yazılarımı bir kere daha okudum. Sanki yapacak hiçbir işim yokmuş gibi. Benim gibi cuma sınavı olan iki arkadaşımdan biri 9gag'de takılıyor, bir diğerininse pireleri bile uyuyor... bu saatte... 


E malumunuz, ben de blog yazıyorum. 

Ama beni en iyi Sky-nim anlar herhalde; fizik yazılısına çalışmak istemediği için bildiğin roman yazmaya başlayan o dahi insan ve en büyük destekçisi Ayhan... bir gün Ayhan'la evleneceğim ben... yani biliyorum, onun kendine ait bir bedeni bile yok; ama yine de çok seviyorum keratayı! Bir kere Harry Potter'dan sonra en çok sevdiğim fantastik kurgu haline gelmiş romanın (daha basılmadı) ikinci yazarı ve karakter babası. İkincisi, fena halde esprili ve aynı zamanda da uyuz. Çok seviyorum kendisini. Ayhan; benimle evlenir misin?! 

Bak yine yok sayacak eşek sıpası... 

Bak yine dağıldım, toplayayım. Diyordum ki, bu ders dışında her şeyi yapma olayı öyle noktalara ulaştı ki ders sırasında ders dinlemek dışında yaptığım şeyler beni bile hayrete düşürüyor, usta. Sonradan bakıp bakıp şaşırıyoruım. Tarih sırasına göre şu şekilde anlatayım... 





Yemin ediyorum normal zamanda bıraksan bunlardan hiçbirini çizemem ha! Nereden geliyorsa bu ilham dersin ortasında, not tutmayıp tükenmez kalemle, bak dikkatinizi çekiyorum TÜKENMEZ KALEMLE bunları çiziyorum. Manyak mıyım? Tartışılır. 

Sonra arkadaşlar neden beyaz kağıda çizmediğimi sorup bana linç girişiminde bulunuyorlar, ulan beyaz kağıda çizemiyorum ki!! Derste beyaz kağıda sanatsal bir çalışma yap bakalım, hoca seni ne yapıyor. Sınav da kol gibi girer, güzelim.  

Ama şu anda bunların hiçbiri umurumda değil. Ben burada mutlu mesut yazımı yazıp hayatıma devam ederken az önce bilgisayarda takılan oda arkadaşım hayatımı kararttı... 

Neden, Tanrım, neden yani neden insanların ileride neye dönüşeceklerini önceden bilemiyoruz?! Robert Downey Jr. bu yaşında böyle görünüyormuş... abi napayım şimdi ben, böyle tiplere mi yazayım? Yazmayayım hadi; ama o zaman mesela yaşlanmayıp yıllanmanın sırrı nedir? Usta bu işler neden hep şans yaa, neden ama yani; haksızlık bu!! Bilmek istiyorum Tanrım, duy sesimi artık, ne olur!! 


O değil de... bugün fark ettim ki eşek de semeriynenmiş... 

Bakmayın öyle, bizim oralarda yaygın bir laftır bu. Bir çeşit giyim kuşamına dikkat etmen gerektiğini anlatan laf işte. Şöyle ki; ben normalde klasik pantolon, hoş bluz ve babetle takılan bir insan evladıyım; ama bugün nereden estiyse siyah dar mini eteğimi, oda arkadaşımdan çorduğum sarı bluzu (uçlarını eteğin içine sokuşturmak suretiyle) ve siyah kumaş ceketimi giydim. Hani ayağımda da babetlerim vardı; ama bu bir görenin dönüp bir daha bakmasına engel olmadı. Bunu hayal ettiğimi de düşünmüyorum; zira bugün beni gören her insan evladından yığınla övgü aldım. Bana inanmıyorsanız onları dinleyin!! 

Demem o ki, ben aslında öyle Adriana Lima güzeli, girdiği ortamda tüm kafaları zahmetsizce kendine çevirten, yolda öylesine yürürken herkesi dönüp kendine bir daha baktıran efsane bir insan değilim. Bildiğin kara kaşlı kara gözlü balık etli halis mulis Türk garısıyım işte. Çirkin olduğumu söyleyemem ama hani "abi hatun taş yaaaa" da değilim. Lakin semerini altından tutarsan eşeğe bile dönüp bir daha bakarlar... Türk diline bugünkü katkım da bu olsun, yeni bir atasözü yarattım... gerçi buna "pabosözü" demek daha mantıklı olabilir, tabii...

Off, bu çok kötüydü; kendim bile tiksindim, çaktırma...

6 yorum:

  1. Noonim bence sen çooook güzelsin yani o konuda bakanlar haklı da sen nereye gittin o mini etekle ha? Evet kendisinden kaç yaş büyük ankarada yaşayan ablasına istanbuldan karışan üniversiteye yeni başlamış hazırlık öğrencisiyim ben XD vee evet sky ın kitabını merakla bekliyorum daha hava atıcam bakın şu çok sevdiğiniz kitabın yazarı benim arkadaşım dicem. Ve noonim ayhan için seninle kapışabilir miyim? Hani bende fena abayı yaktım kendisine :) ve neden böyle şeyler çizen insanlar animasyon vb. Yerler yerine tıp fakültesi ve mimarlıkta olur

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. mini etekle okula gittim; hasta raporumdan tam puan kopardım ayrıca yok yazılacağım yoklamada var yazıldım çünkü asistanların yarısı xy kromozom, ayrımcılık gibi olmasın... ama ben etek giydim, yağmur yağdı bugün yaa!! şansa bak. çizdiğim şeyleri beğendin mi??? veeeeeee bence kimi seçeceğine ayhan karar versin; belki de ikimizi de istemez, leydiye aşıktır...

      Sil
    2. Olabilir tabi ayhan konusunda ama hani ben sky ı korucam derken noonim sana burdan nasıl yetişeyim ben ?

      Sil
    3. merak etme bebeğim, gerekirse eteğimi açmadan uçan tekme atmayı da biliyorum ;) o değil de hala söylemedin, beğendin mi çizimleri??? o3o

      Sil
  2. (Gizemli& çok bilmiş mod on)

    Şu House'ın bir bölümünde bir adam vardı kendi benliği yoktu ortamdaki en baskın kişinin kişiliğini taklit ediyordu bir şey sendromu var demişlerdi adama sen biliyorsundur onun adını işte. Hah ben açıklayamayacağım nedenlerden dolayı sende ondan olduğunu düşünüyorum Hazal, valla bak fahri doktorum ben 4 tıp dizisi bitirdim doktorlarda 7. tekrardayım. anlarım yani bu işlerden. XD

    (Gizemli& çok bilmiş mod off)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. niye lan kimin karakterini kopyaladığımı gördün xD kim benim kadar manyak bu alemde usta var mı bildiğin, söyle

      Sil